Körün, gözü açılınca bastonunu kırması suç mudur?
Bugün, son günlerde sıkça karşıma çıkan; “Körün gözü açılınca kırdığı ilk şey bastonudur.” sözünü tahlil edeceğiz.
Aklımdan Geçenler
Felsefe; varlık, bilgi, gerçek, adalet, güzellik, doğruluk, akıl ve dil gibi konularla ilgili özsel sorunlara ilişkin yapılan çalışmalardır. Felsefe düşünce sanatı olarak da bilinir. Buna göre, felsefe Yunanlar için, “bilgelik sevgisi” ya da “hikmet arayışı” anlamına gelmiştir.
Bugün, son günlerde sıkça karşıma çıkan; “Körün gözü açılınca kırdığı ilk şey bastonudur.” sözünü tahlil edeceğiz.
Pozitif anlamda bir İslamcı yazar ve düşünür olan Atasoy Müftüoğlu’nun zihin dünyasında dolaşmaya, son eserinden başladım. Üstat; bilinçsiz umutlardan radikal varoluşlara savrulup, romantik uykulardan uyanmaya cesareti olanlar için popülist zamanların ölümcül iyimserliklerini tane tane anlatıyor.
Çoğu insan tarafından hiç sevilmeyen, hatta korkulan bir hayvan olan yılanla ilgili geçmişten günümüze söylenmiş özlü sözleri ve atasözlerini sizler için derledim.
Hayatın önemli iki unsuru olan dostluk ve yaşlılık, Antik Yunan’ın en önemli anlatım tekniği olan diyalog tarzında yazılmış, Romalı devlet adamı ve filozof Cicero’nun eserinden okunabilir.
Bugün sabah kalktığımda Yağmur’u otururken gördüm. Ne yapıyorsun diye sorunca; “Hayatı sorguluyorum.” dedi.
Bugün; umuda yolculuğun yapıldığı bir istasyondan, AFSÜ’nün Onkoloji ve Hematoloji kliniklerinin bulunduğu F Blok’tan bahsetmek istiyorum.
Bugün, yüzyıllardır filozofların zihinlerini kurcalayan ve insan denen mahlukun ne olduğu hakkında düşünceleri paylaşmak istiyorum.
Güney Koreli felsefe profesörü Byung-Chul Han’ın Yorgunluk Toplumu, modern çağın hastalıklarının biyolojik değil sinirsel olduğunu kanıtlarıyla birlikte sunuyor.
Vahdet-i Vücud ekolünün bir diğer temsilcisi olan İranlı Alevi Türkmen şeyhi, derviş bir şair Ferîdûddin Attâr, bu ekolün inanışını, Kuşların Dili’yle (Mantıku’t Tayr) anlatmaya çalışıyor.
Danimarkalı bir filozof ve teolog olan Soren Kierkegaard’ın, Hz. İsa’nın dağdaki vaazından mülhem bu eserinde; sonsuz mutluluk için Kırdaki Zambak ve Gökteki Kuş’tan; suskunluğu, itaati ve sevinci öğreneceğiz.