Kaynağa Geri Dönmek
Bugün yine bir cümlelik ifadenin, önce bir paragrafa daha sonra da bir makaleye nasıl dönüştüğüne şahit olacaksınız. Az sonra kaynağımız olan Kuran’a geri dönüyoruz.
Aklımdan Geçenler
İnanç, gerçekte kesin olan bir şeyin kanıtlanması için ampirik kanıtlar olsun veya olmasın bir kişinin zihninde oluşan duruma verilen isimdir.
Bugün yine bir cümlelik ifadenin, önce bir paragrafa daha sonra da bir makaleye nasıl dönüştüğüne şahit olacaksınız. Az sonra kaynağımız olan Kuran’a geri dönüyoruz.
Yakın tarih okumalarım devam ederken, tarihin tekerrür ettiği gerçeğini bir kez daha fark ettim. Sadece aktörlerin ve rollerin değiştiği, neredeyse tıpa tıp tekrarlanan bu olaylar zincirinin neden olduğunu düşünmeye başladım.
Geçen yıl babamı kaybettikten sonra kaleme aldığım bu metni, yıldönümü vesilesiyle istifadenize sunuyorum.
Neredeyse bütün peygamberler, gönderildiği toplumlarına; ben de, sizin gibi, sizinle beraber diye başlayan uyarılar yapıyor.
Bu gün John Locke’un ortaya attığı, tabula rasa veya boş levha önermesiyle, Nahl Suresi 78. Ayetinin paralelliğini konuşacağız.
Dün, “yuhibbu” kavramı ile Allah’ın sevdiği/sevmediği şeylere bakmıştık. Bugün ise biraz daha olumsuz ve sert bir kavram olan “veyl” kavramına bakıyoruz.
Bugün, birlikte Allah’ın sevdiği ve sevmediği şeyleri anlamaya çalışacağız.
Kuran-ı Kerim’deki tekrarlar çok ilginç. Sürekli karşımıza çıkan bu tekrarlarda, bir hikmet olduğu kanaatindeyim. Bunların birisi de şehrin öbür ucundan koşarak gelen bir adam.
Bu yazıda, Kuran-ı Kerim’in tarih öncesinden gelen batıl inançlara karşı bir manifesto olduğunu göstermeye çalışacağım.
Bu gece, Kuran-ı Kerim’deki Musa ve Hızır Kıssası’nda anlatılanların aslında bir flashback (geçmişe dönüş) olabileceği teorisi üzerinde duracağım.