Cicero: Dostluk ve Yaşlılık
Hayatın önemli iki unsuru olan dostluk ve yaşlılık, Antik Yunan’ın en önemli anlatım tekniği olan diyalog tarzında yazılmış, Romalı devlet adamı ve filozof Cicero’nun eserinden okunabilir.
Dostluk
Bilge yaşlılar; “Ne iyi oldu da, tutkuların zincirinden kurtulduk.” derler. Eş, dost tarafından da bir yana bırakılmazlar.
Yaşlılık; başı darda olana bilge olsa da kolay gelmez ama bilge olmayana, bolluk içinde yaşasa bile çok ağır gelir.
Yaşlılığa karşı en yetkin silahlar bilgili ve erdemli olmaktır. Çünkü bunlar, uzun ve dolu bir ömür sürdükten sonra insana tadına doyulmaz bir zevk verir ve insanı yaşlanınca bile terk etmezler.
Dingin lekesiz ve zevkli bir yaşamdan sonra gelen yaşlılık rahat ve tatlı olur.
En ağır sayılan iki şey yoksulluk ve yaşlılıktır.
Yaşlılığı kötü gösteren 4 neden vardır:
- İnsanı işlerden uzaklaştırması
- Bedeni zayıflatması
- İnsanı bütün zevklerden yoksun bırakması
- Ölüme yakın oluşu
Yaşlılar gençlerin yaptığı işleri yapmazlar ama çok daha büyük çok daha iyi işler görürler büyük işler kol gücü ya da hız ve çeviklikle değil düşünce sözünü geçirme ortaya doğru düşünceler atma ile başarılır.
Yabancı ülkelerde olup bitenleri bir okur ya da dinlerseniz görürsünüz ki en büyük devletler gençler yıkma sürüklenmiş yaşlılarca da kurtarılmış ve kal kandırılmış tır.
Doğallıkla düşüncesizlik çiçeği burnundakilere, akıllılık da yaşını başını almış olanlara vergidir.
“Bana gelince ben yalnızca bugün yaşayanları tanımakla kalmayıp onların babalarını da dedelerini de tanırım ve mezarlar üzerindeki yazıları okurken dedikleri gibi belleğimi yitirmekten korkmam.” diyen yazar mezar taşlarının okunmasının unutkanlık yaratacağı inancının çok kadim olduğunu da göstermektedir.
Gençler kendilerine saygı ve sevgi gösterdiklerinde yaşlılığa nasıl daha kolay katlanırlarsa buna karşılık gençler de yaşlıların öğütlerini dinlemekten zevk alır ve onlar sayesinde erdeme karşı heves duyarlar.
Kendisinden söz etmek yaşlılığı özgü olan ve biz yaştakiler de hoş görülen bir şeydir.
Sürsün istiyorsan erken yaşlan.
Yalnızca insan gücünü yönetmesini bilmeli ancak gücünün yettiği kadarını el atmalı işte böyle olursa insan eski gücüm kalmadı diye hayıflanmaz.
Çocuklarda zayıflık, yetişkinlerde taşkınlık, orta yaşlılarda ağırbaşlılık, yaşlılarda ise olgunluk doğal durumlardır. Bunları zamanında kabullenmek gerekir.
“Ruhun yapacağı eğitim gündüzleri her dediğini her duyduğunu her yaptığı şeyi akşamları aklından geçirmektir.” diyen Cicero, adeta ticaretteki gün sonu işlemi yapmayı ya da bilgisayardaki defrag komutunu çalıştırmayı öneriyor.
Şehvetin göze aldırmadığı hiçbir suç hiçbir kötü eylem yoktur insanlar fuhuş zina ve bunlara benzer her rezaleti şehvetin çekiciliğine kapılarak yaparlar başka bir nedenle değil. özellikle şehvetin egemen olduğu yerde erdem tutunamaz.
Atina’da yaşlı bir adam oyunun ortasında tiyatroya girince o kalabalık seyirciler içinde hiçbir yurttaş kendisine yer vermemiş ama elçi oldukları için özel yerlerde oturan Spartalıların yanına yaklaşınca hepsi ayağa kalkmış ve yaşlı kimseyi oturtmak istemişler. Seyircilerin hepsi birden onları alkışlayınca içlerinden biri; “Atinalılar iyilik nedir bilirler ama yapmak istemezler.” demiş.
Her şarap eskimekle ekşimedi gibi her insanda yaşlanmakla aksileşmez.
Gençlerin ölmesi, harlı bir ateşin bol suyla söndürülmesi, yaşlıların ölümü ise geçmiş bir ateşin kendiliğinden sönmesi gibidir.
Nasıl ki elmalar hamken çekilip kabartılır, iyice olgunlaşınca düşerlerse öylede gençlerin canını bir güç çeker alır da yaşlılar, olgunluktan ölür.
Ölümü gözümüzde büyütmemek için bunu daha gençken düşünmeliyiz böyle düşünülmez se kimsenin içi rahat edemez çünkü öleceğimiz kesin kesin olmayan bir şey varsa o da bugün ölüp ölmeyeceğim izdir.
Ölüme en çok benzeyen şeyin uyku olduğunu da sanırım bilirsiniz ve özellikle uyuyanların ruhu Tanrı sağlığını gösterir diyen Cicero kendisinden bin yıl sonra inecek olan ilahi öğretiyi (Zümer, 42) önceden ifade etmektedir .
Dostluk
Dostluğun tanımı tam anlamıyla stoa felsefesi ne uygundur çünkü stoacılar a göre dostluk temel birlikte yaşamaktan çok anlaşmadır Cicero bunu konsensus sözcüğü ile çeviriyor.
Cicero insanın çok sevdiği bir dostunun ölümüne yanmanın dostluktan çok kıskançlık olacağını düşünüyordu.
Akrabalar arasındaki yakınlık yitebilmesine karşın, dostluktaki yakınlık her zaman vardır. Bu yüzden dostluk, akrabalığa üstündür. Dostluk o denli dar bir alana sıkışmıştır ki ancak iki ya da birkaç kişi, tam bir sevecenlikle birbirlerine bağlanabilir.
Acaba dostluğu arattıran neden güçsüzlük ya da gereksinim midir diye soran Cicero insanların tek başlarına başaramayacaklar şeyi bir başkasının yardımı ile elde etmek sırası gelince de karşılığını yapmak mıdır sorusu ile devam ettiriyor. Dostluğa adını veren sevgiyi insanların yakınlık duyguları ile birbirine bağlanmasında başlıca neden olarak gördüğü için dostluğu gereksinimin değil doğanın yarattığını düşünüyor.
İyilik faize verilemez bizi eli açık olmaya yaratılışımı zorlar.
Memurluk ve siyaset yaşamına atılmış insanlar arasında gerçek dostlara çok güç rastlanır.
En eski şaraplar gibi en eski dostlar en zevkli olmalı iyi dost olabilmek için birlikte birkaç tutam tuz yemeli diyenlerin hakkı var.
İnsan dostlarını uyarırken sert olmamaya yererken de aşağılamaya kaç mamaya çabalayarak özen göstermelidir.
Kimileri için acı sözlü düşmanları yumuşak görünen dostlarından daha çok işe yarar çünkü düşmanları çok kez gerçeği söyler ötekiler hiçbir zaman.