Sosyal Bilimlerin Kurucu Babaları
Bu yazımızda, ilk felsefi düşünce sistemlerinden bu yana ortaya çıkan çeşitli sosyal bilimlerin kurucuları hakkında konuşacağız. Dolayısıyla bu sayfada kurucu babalar hakkında bilgiler bulacaksınız.
Felsefenin Kurucusu Thales
Miletli Thales (MÖ 624/623 – MÖ 548/545), Milet, İyonya’dan bir Antik Yunan matematikçi, astronom ve Sokrat öncesi filozoftu. İlk filozoflardan olduğu için felsefenin ve bilimin öncüsü olarak adlandırılır.
Felsefe; varlık, bilgi, değerler, gerçek, doğruluk, zihin ve dil gibi konularla ilgili soyut, genel ve temel problemlere ilişkin yapılan sistematik çalışmalardır. Felsefe ile uğraşan kişilere filozof denir.
Tarihe bakıldığında felsefenin; fizik, psikoloji, dilbilim gibi günümüzde kendisinden ayrı olarak ele alınan çoğu disiplini kapsadığı görülebilir.
Siyaset Felsefesinin Kurucusu Thomas Hobbes
Thomas Hobbes, (d. 5 Nisan 1588 – ö. 4 Aralık 1679) felsefede materyalizmi, etikte haz ahlakını, siyasette monarşiyi benimseyen bir İngiliz filozoftur. En tanınmış eseri olan Leviathan, (1651) 1651 tarihli Leviathan adlı çalışması, Batı siyaset felsefesinin izleyeceği yolu çizmiş ve baş ucu eseri olmuştur. Leviathan, Tevrat’ta geçen bir canavarın adıdır ve Hobbes’ta her şeye egemen olan devletin simgesidir.
Bugün bir siyaset felsefecisi olarak tanınsa da, tarih, geometri, etik ve genel felsefe gibi pek çok alanla ilgilenmiştir.
Demokrasinin Kurucusu Montesquieu
Charles-Louis de Secondat, baron de La Brède et de Montesquieu (18 Ocak 1689 – 10 Şubat 1755), daha çok bilinen adıyla Montesquieu, bir Fransız politik düşünürdür.
Kuvvetler ayrımı esasını ortaya atmıştır. 20 yıl üzerinde çalıştığı 18. yüzyıla damgasını vuran Kanunların Ruhu (De l’esprit des lois) adlı kitabında yasama, yürütme ve yargı’yı birbirlerinden ayırmanın önemini vurgulamıştır ve “despotluk” kelimesinin yerleşmesinde diğer yazarlardan çok kendisi katkı sağlamıştır.
Demokrasi, dünyadaki tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir tür yönetim biçimidir. Yunanca Bu ses hakkında dimokratia (yardım·bilgi) (δῆμος, yani dimos, halk zümresi, ahali + κράτος, yani kratos, iktidar) sözcüğünden türemiştir. Türkçeye, Fransızca démocratie sözcüğünden geçmiştir. Genellikle devlet yönetim biçimi olarak değerlendirilmesine rağmen, üniversiteler, işçi ve işveren organizasyonları ve bazı diğer sivil kurum ve kuruluşlar da demokrasi ile yönetilebilir.
Liberalizmin Kurucusu John Locke
John Locke, İngiliz klasik liberalizm düşüncesinin öncüsü İngiliz filozof. Meşruti demokrasinin temel fikirlerini tutarlı bir şekilde toparlayabilen ilk yazardır. 17. yüzyılın en önemli düşünürlerinden biridir.
Klasik liberalizm, serbest piyasayı ve laissez-faire ekonomisini; sınırlı devleti, ekonomik özgürlüğü ve siyasi özgürlüğü vurgulayan, hukukun üstünlüğünün güvenceye aldığı sivil özgürlükleri savunan; liberalizmin bir dalı, felsefi ve politik ideolojidir. Klasik liberalizm, 19. yüzyılın başlarında, Avrupa ve Kuzey Amerika’da kentleşmeye ve Sanayi Devrimi’ne bir yanıt olarak önceki yüzyılın fikirleri üzerine inşa edilmiştir.
Düşünceleri klasik liberalizmi etkileyen insanlar arasında John Locke, Jean-Baptiste Say, Thomas Malthus, Thomas Jefferson ve David Ricardo gibi birçok ekonomist, siyaset bilimci ve yazar bulunmaktadır.
Sosyolojinin Kurucusu Auguste Comte
Isidore Marie Auguste François Xavier Comte, kısaca Auguste Comte, Fransız sosyolog, matematikçi ve filozof. Sosyolojinin babası olarak tanımlanmaktadır. Fransa’nın Montpellier kentinde doğdu. Katolik bir aileden gelen Comte, ailenin üç çocuğundan biriydi. Babası vergi dairesinde memur, annesi ise ev hanımıydı.
Sosyoloji veya toplumbilimi, toplum ve insanın etkileşimi üzerinde çalışan bir bilim dalıdır. Toplumsal (sosyolojik) araştırmalar sokakta karşılaşan farklı bireyler arasındaki ilişkilerden küresel sosyal işleyişlere kadar geniş bir alana yayılmıştır. Bu disiplin insanların neden ve nasıl bir toplum içinde düzenli yaşadıkları kadar bireylerin veya birlik, grup ya da kurum üyelerinin nasıl yaşadığına da odaklanmıştır.
Sociology kelimesi 1838’de Auguste Comte tarafından Latince socius (arkadaş, dost) ve Yunanca logos (bilim) kelimelerinin bir araya getirilmesi ile oluşturuldu.
Rasyonalizmin Kurucusu Rene Descartes
René Descartes, bir Fransız filozof, matematikçi ve bilim insanıydı. Daha önce birbirinden ayrı olan geometri ve cebir alanlarını birleştirerek analitik geometriyi icat etti.
Akılcılık; usçuluk veya rasyonalizm olarak da adlandırılan, bilginin doğruluğunun duyum ve deneyimde değil, düşüncede ve zihinde temellendirilebileceğini öne süren felsefi görüş.
Batı’da akılcı gelenek Elealılar, Pisagorcular ve Platon ile (aklın kendine yeterliliği teorisi Yeni-Platonculuğun ve idealizmin başat temasıdır.) başlar. Aydınlanma’dan beri akılcılık felsefenin hizmetine matematiğin yöntemlerini sunmaya çalışır. Descartes, Leibniz ve Spinoza buna örnek gösterilebilir.
Bürokrasinin Kurucusu Max Weber
Max Weber, Alman düşünür, sosyolog ve ekonomi politik uzmanı. Modern antipozitivistik toplumbilimi incelemesinin öncüsü olduğu düşünülür. Sosyolojiyi yöntem bilimsel olgunluğa eriştirmiştir. Weber, siyaset sosyolojisi ve eğitim sosyolojisi alanında yaptığı araştırmalarıyla da tanınır.
Bürokrasi, bir toplumda tabandan yukarıya çıktıkça daralan bir yapı içinde örgütlenmiş olan; kişisel olmayan genel kurallar ve işleyiş ilkelerine göre çalışan sistem ve kurallar grubudur. Amacı resmî olarak idari işlevlerle olsa da uygulamada yorumlamalar nedeniyle bazen resmî olmayan etkilere açık olabilmektedir. Kavram olarak özellikle politika ve sosyoloji alanlarında tartışmalara yol açmıştır. Bunlardan en önemlilerinden biri Max Weber’in öne sürdüğü hiyerarşi ve ideoloji içerikli çalışmadır. Günümüzde yaygın olan bürokratik sistemlere örnek olarak devlet, silahlı kuvvetler, hastaneler, bakanlıklar, okullar ve büyük şirketler verilebilir.
Ekonominin/İktisadın Kurucusu Adam Smith
Adam Smith, “Ekonominin Babası” ve “Kapitalizmin Babası” olarak anılan İskoç ekonomist, ahlak filozofu, politik ekonominin öncüsü, ve İskoç Aydınlanması sırasındaki önemli bir figürdü. Smith, Ahlaki Duygular Teorisi ve Yaratılışın Sorgulanması ve Ulusların Zenginliğinin Nedenleri adlarında iki klasik eser yazdı.
Ekonomi veya İktisat, mal ve hizmetlerin üretim, dağıtım ve tüketimini inceleyen sosyal bilimdir. Ekonomi, ekonomik aktörlerin davranış ve etkileşimlerine ve ekonomilerin nasıl işlediğine odaklanır. Mikroekonomi, bireysel ajanlar ve piyasalar, bunların etkileşimleri ve etkileşimlerin sonuçları da dahil olmak üzere ekonomideki temel unsurlar olarak görülen şeyleri analiz eden bir alandır. Bireysel aracılar arasında örneğin hane halkı, firmalar, alıcılar ve satıcılar yer alabilir.
Psikanalizin Kurucusu Sigmund Freud
Sigmund Freud (6 Mayıs 1856 – 23 Eylül 1939) veya doğum adı ile Sigismund Schlomo Freud, psikolojinin en önemli alt dallarından biri olan psikanaliz biliminin kurucusu olan Avusturya doğumlu Yahudi nörolog.
Psikanaliz Sigmund Freud’un çalışmaları üzerine kurulmuş bir psikolojik kuramlar ve yöntemler ailesidir. Bir psikoterapi tekniği olarak psikanaliz, hastaların zihinsel süreçlerinin bilinç dışı unsurları arasındaki bağlantıları ortaya çıkarmaya çalışır. Analistin amacı; hastanın analistine transferansının fark edilmeyen ya da bilinç dışı etkileşimlerinden, yani yaşamını ve ilişkilerini olumsuz etkileyen ve özgürlüğünü kısıtlayan ilişki kalıplarını fark etmesine yardım etmektir.
Psikolojinin Kurucusu Wilhelm Wundt
Wilhelm Maximilian Wundt (16 Ağustos 1832 – 31 Ağustos 1920), Alman fizyolog, psikolog, filozof, profesör, tıp doktoru ve modern psikolojinin kurucularından. Almanya Leipzig’de 1879 yılında ilk psikoloji laboratuvarını kurarak deneysel psikolojinin adımlarını atmıştır. Zihnin yapısını incelemeye alan yapısalcılık ekolünün kurucusu sayılır.
Psikoloji veya Ruh bilimi, iç güdüsel ve zihni inceleyen bilimdir. Bilinçli ve bilinçsiz olayların yanı sıra daha çok duygu ve düşüncenin incelemesini içeren Psikoloji, çok kapsamlı bir bilimsel alandır. Bu alanda uzman olan ve aynı zamanda bilgi araştırması yapanlara psikolog denir. Psikologlar, beyinin ortaya çıkan özelliklerini ve ortaya çıkan özelliklerle bağlantılı tüm fenomenleri anlamaya çalışırlar ve bu şekilde daha geniş nöro-bilimsel araştırmacı grubuna katılırlar. Psikoloji bilimi, bir sosyal bilim olmasına rağmen aynı zamanda doğa bilimleri olarak da kategorize edilebilir. Özellikle beyin biyolojisi bilgisini oldukça kullanır ve geliştirir.