Osman Bey’in Gerçek Adı ve Müslüman Oluşu
Bugün, Osman Bey’in, Çınar Ağacı rüyasının anlatıldığı orijinal metinden hareketle, gerçek isminin Ataman olma olasılığı ve o tarihte henüz Müslüman olmamış olma ihtimali üzerinde duracağım.
Aklımdan Geçenler
Tarih, geçmişte yaşamış insan ve insan topluluklarının bütün faaliyetlerini yer ve zaman göstererek, sebep-sonuç ilişkisi kurarak, belge ve bulgular ışığında inceleyen bilim dalıdır.
Bugün, Osman Bey’in, Çınar Ağacı rüyasının anlatıldığı orijinal metinden hareketle, gerçek isminin Ataman olma olasılığı ve o tarihte henüz Müslüman olmamış olma ihtimali üzerinde duracağım.
Bu yazıda, Zülkarneyn’in Kehf Suresi’ndeki yolculuğu ile Ergenekon Destanı arasındaki bir benzerlikten hareketle Ye’cûc ve Me’cûc’ün, Türkler olma olasılığını tartışacağım.
Bugün Osman Bey’in çınar ağacı rüyası ve Babil Kralı Nebukadnessar’ın Tevrat’ta anlatılan rüyası arasındaki benzerlikten bahsedeceğim.
Bir vesileyle çok yanlış bilindiğini fark ettiğim; Batı, Ortaçağ, Skolastik Düşünce ve Oryantalizm mefhumları hakkında kısa açıklamalar yapmak istiyorum.
Eyleme yönelik bir dil olan Türkçe’nin, bugün Latif alfabesi olarak bildiğimiz ilk alfabeye sahip olduğunu öğrenince şok olacaksınız.
Thales’den Freud’a kadar sosyal bilimler ve kurucu babalarını öğreniyoruz.
Türk ve Altay mitolojisinde Türklerin atası kabul edilen Oğuz Kağan’ın vasiyetini Turan Gündüz’ün Oğuz Kağan Destanı’ndan alıntılıyoruz.
Enûma Eliš Antik Mezopotamya’da yazılmış yaratılış destanına verilen isimdir. Bu ismin verilmesinin sebebi destanın başlangıç metninin ilk iki kelimesi olup, manası ”yukardayken” dir. Destan, yaklaşık 1000 satırlıdır ve 7 farklı çivi yazısı tabletine yazılmıştır.
Gılgamış ile başladık, Enuma Eliş ile devam ettik. Şimdi sıra Oğuz Kağan Destanı’nda. Akılda hep aynı soru; “Acaba bunlar, sadece bin yıllardır anlatıla gelen söylenceler mi? Yoksa gerçekten yaşandılar mı?”
Bugün, Faruk Dursunoğlu’nun tek cümlelik o muhteşem kompozisyonunda söylediği gibi; “Türkiye, yağmur yağmadan ıslandı.”