Sigmund Freud – Kitle Psikolojisi

Psikolojinin en önemli alt dallarından biri olan psikanaliz biliminin kurucusu olan Avusturya doğumlu Yahudi nörolog Sigmund Freud, kitle psikolojisi üzerine yaptığı çalışmada; bu konuda ilk eserlerden birini vermiş olan Fransız sosyolog ve antropolog Gustave Le Bon’un, toplum ve kitle psikolojisi üzerine yaptığı Kitleler Psikolojisi çalışması ile 20. yüzyıl erken dönem psikologlarından olan William McDougall’ın The Group Mind adlı eserlerini incelemiştir.

Ayrıca nöroşirürjide öncü bir İngiliz cerrah olan Wilfred Trotter’in Sürü İçgüdüsü kitabını da inceleyen Freud meseleyi, kendi meşrebince incelemektedir.

İşte bugün sizlerle Sigmund Freud’un bu eseri olan Kitle Psikolojisi kitabını okurken aldığım notları paylaşacağım.

Freud, kitle psikolojisini tam olarak anlamak için aşağıdaki şu üç soruya cevap aranması gerektiğini düşünmektedir.

✔ Birey, psikolojik kitle özelliği kazanmış bir topluluk içine karıştığı vakit, nasıl olup da beklenilene uymayan bir doğrultu izlemektedir?

✔ Kitle ve bireyin ruh yaşamını, böyle derinliğine etkileme gücünü nereden almaktadır?

✔ Kitlenin bireyde zorla sağladığı ruhsal değişimin içyüzü nedir?

Freud, kitleyi, Le Bon’un Kitle Psikolojisi’nden alıntılayarak; “Her biri, tek başınayken hissedeceği, düşüneceği ve davranacağından bir başka türlü hisseder, düşünür ve davranır.” şeklinde tanımlıyor. Fakat ondan farklı olarak bireylerin kendi aralarında kaynaşıp bir kitle yaratmışsa elbette onları birbirine bağlayan bir bağın varlığının gerekliliğini ve bu bağın da kitlenin karakteristik özelliğinden başkası olamayacağını ifade ederek bunu bireysel psikolojinin sonuçlarında arar.

Kitlelerde en aykırı düşünceler yan yana varlığını sürdürür, bir arada güzel güzel geçinebilir ve mantıksal açıdan aralarında gözlemlenebilecek çelişkiler asla bir çatışmaya yol açmaz.

Kitle sözlerdeki büyüsel gücün egemenliği altındadır. Bu güç, kitle ruhunda en korkunç fırtınaları, estirebildiği gibi en azgın fırtınaları da dindirebilir.

Mantıksal neden ve kanıtlarla bazı kitlesel söz ve sloganlara karşı çıkılamaz. ilgili söz ve sloganlar bir huşu havasıyla kitleler önünde dile getirilir getirilmez, bireylerin yüzlerine bir saygı ifadesi gelip oturur, başlar eğilir.

Kitle gerçek açlığı diye bir şeyi asla tanımaz, hep hayale kucak açar. İlüzyonlardan asla yoksun kalamaz, gerçek olmayan her zaman gerçek olandan öndedir. Gerçek dışının da, gerçek gibi etkisine açıktır. Bu ikisini birbirinden ayırmaya eğilim duymaz.

Kitle uysal bir sürü gibidir, başında bir efendi olmadan yaşayamaz. İtaaete karşı öylesine bir susamışlık içindedir ki ortaya çıkıp kendisini efendi ilan edecek herkese içgüdüsel bir boyun eğişle karşılık verir.

Kitleyi inandırabilmek için önderin kendisi güçlü bir inancın büyüsüne kapılmış, istemsiz kitleye benimseteceği güçlü ve etkileyici bir istemle donanmış olacaktır. Önderlere ağırlık kazandıran şey, yobazca inandıkları düşüncelerdir.

The Group Mind adlı eserinde McDougall, örgütlenme gösterebilen topluluğa kitle (group) denilebileceğini, diğer türlüsünün yığından (crowd) ibaret olduğunu söyler.

Kitle bireyin üzerinde sınırsız bir otorite ve yenilmez bir tehlike izlenimi uyandırır. Bir an için cezalandırmalarından korkulup, hatırı için pek çok kısıtlamaya göğüs gerilen otoritenin sahibi tüm insan toplumunun yerini alır. Ona ters düşmek besbelli sakıncalı, dört bir yanda egemen durumu örnek alıp onun izinden gitmek, kötülerle kötü olmak güven verici görülür. Yani otoriteye itaat, dolayısıyla vicdan mekanizmasının çalışmasını tatil edip haz sağlamaya odaklanır.

Kitlede, fazla zeki olmayanlar, üstün zekalıları kendi düzeylerine indirgerler.

Kitle daha çok arsız bir çocuk ya da başında bir gözeteni bulunmayıp, yabancısı olduğu bir durumla karşılaşan tutkulu bir ilkel gibi davranır. Hatta iyiden iyiye azaltır, bazen davranışı insanların değil de bir vahşi sürününkine benzer.

Wilfred Trotter’in, Sürü İçgüdüsü kitabından da alıntılar yapan Freud, Trotter’ın; “İnsan bir sürü hayvanıdır.” tespitini; “İnsan, insan sürüsünün bir hayvanı, önder tarafından yönetilen sürünün bireyi.” olarak düzeltir.

Süleyman ÜSTÜN

Bilişim Uzmanı, Sosyolog, Kamu Yönetimi, Felsefeci ve Sinemasever

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir