İmkânsız bir aşk hikâyesi Baran

Yine bir İran sineması, yine bir insan öyküsü. Geçim mücadelesinin içinde yaşanan 2011 yapımı imkânsız bir aşk hikâyesi.
İran’ın usta yönetmeni Majid Majidi’den bir baş yapıt daha. 17 yaşındaki bir amele olan Lateef’in çalıştığı inşaatta yaşanan bir kaza sonucu Afgan mültecilerden bir işçinin bacağı kırılır. Daha sonra onun yerine oğlu çalışmaya gelir. Lateef’in, sessiz sakin, kimseyle konuşmayan bu çocuğun aslında bir kız olduğunu öğrendiği anda imkânsız aşk hikayemiz başlamış olur.
Annesi vefat etmiş, babası da sakat kalmış bir kızın onca erkek arasında bir inşaatta erkek kılığında çalışması yetmiyormuş gibi, Lateef’in de ona aşık olması olayları işin içinden çıkılamaz bir hal e getiriyor.
Lateef, bir yıl boyunca kazandığı parayı Baran’ın babasına vermek istiyor. Ancak kendisi vermeye cesaret edemediği için, arkadaşından onu götürmesini rica ediyor. Ertesi gün, türbede onu beklerken Baran’ın babası geliyor ve arkadaşının paraları alıp Afganistan’a döndüğünü öğreniyor. Deliye dönen Lateef elinde avucunda ne varsa toplayıp, hatta nüfus cüzdanını bile satarak topladığı parayı Baran’in babasına ulaştırıyor. Derdi, onların düze çıkmasını sağlamaktır. Ancak bu sefer de onların Afganistan’a geri döneceğini öğrenince yıkılıp kalıyor.
İnsan duygularını basit olaylarla ustaca aktarmasını bilen yönetmenin diğer filmlerini İran Filmleri Koleksiyonu bulabilirsiniz. Eğer onları da izleme imkânı bulursanız neden bu kadar övdüğümü anlayıp bana hak vereceksiniz.
Filmin sonunu bu sefer söylemiyorum. Çünkü benim için sürpriz bir son olduğunu söyleyebilirim. Biraz gülmek, biraz hüzünlenmek, en önemlisi biraz düşünmek için izlenmesi gereken ender filmlerden biriyle karşı karşıyayız yine.
Herkesin sevdiğiyle bir ömür boyu geçirmesi dileğiyle.