Elon Musk bir Anunnaki mi?
Bu teoride, şimdilerde uzay çocuğu olarak anılan Elon Musk'ın, Sümerler'in göklerden gelen tanrıları olan Anunnakilerin torunu olabileceğini tartışacağım.
Yahudi ve Azeri asıllı yazar Zecharia Sitchin’in, 12. Gezegen ve Kozmik Tohum kitaplarını okuduktan sonra kafamda oluşan bir komplo teorisini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu teoride, şimdilerde uzay çocuğu olarak anılan Elon Musk’ın, Sümerler’in göklerden gelen tanrıları olan Anunnakilerin torunu olabileceğini tartışacağım.
Her 3600 yılda bir Mars ve Jüpiter arasına giren Nibiru/Marduk (geçiş) gezegeninde yaşayan tanrılar, ilk defa 445.000 yıl önce Dünya’ya geldiler. Orada bulunan Astreoid Kuşağı (Dövülmüş Bilezik), o zaman meydana gelen çarpışma sonucu ortaya çıktı. Bir grup Anunnaki, ilk defa 300.000 yıl önce Afrika madenlerine atandılar. Madende çalışmaları için kendileri suretinde işçiler yarattılar. Sitchin, bu yaratılış sürecini uzunca anlatıyor: Bugün anne ismi olarak karşımıza çıkan, tanrıların tanrıçası anlamına gelen Mama (Ninhursag), tüp bebek yapım süreçlerine çok benzeyen bir yöntemle Adapa’yı yarattı. O da bize kadar Adama, Adem olarak geldi. Bunları Amelu olarak madenlerde çalıştıran Anunnakiler, ihtiyaç duydukları altınları çıkarıp gittiler. Bugün kullandığımız amele ne manaya geliyor bir düşünelim? O zamanlar madende çalışmak, tanrılar için ibadet anlamına geliyordu. “Çalışmak ibadettir!” anlayışı nereden geldi acaba? Şimdi bile, ibadet maksadıyla bazı yerlere çalışmaya gitmiyor mu insanlar?
Tanrıların, Dünya’ya son gelişleri Nuh Tufanı’na sebep olan son Buzul Çağı’nın sonuna denk gelmektedir. Tanrılar, yeryüzündeki karışıklığı (Nefilimlerle insan kızlarının birleşmesi) görünce, yeryüzündeki tüm canlıların yok olmasını istediler. Ancak Dünya’dan sorumlu olan tanrı Ea/Enki, Nuh’a adeta bir tüyo verince, bazıları kurtuldu. Tanrılar son defa mutlu bir şekilde gezegenimizden ayrıldılar. Peki geride kalanlar sadece insanlar mıydı? Yoksa Anunnakiler’den de kalan olmuş muydu? Ya da insan kızlarıyla çiftleşen Nefilimlerin çocukları da bunlar arasında mıydı? Anunnakiler’in bir sonraki gelişleri ne zaman ve geldiklerinde ne olacak?
Şimdi dikkat! Günümüzün uzay çocuğu olarak tanınan Elon Musk, Güney Afrika doğumludur. Babası Errol Musk ise elektromekanik mühendisi, pilot, denizci, danışman ve emlak geliştiricisidir. Ve Afrika’da maden işi yapıyordu. Babası da aynı Elon gibi Güney Afrika’da doğmuştur. Musk, bu büyük servete PayPal’ı sattıktan sonra yatırımını kripto paraya (Bitcoin) yapması sonucunda ulaşıyor. Karşımıza yine bir maden işi çıkıyor ama bu sefer dijital versiyonu. Bu meslek, uzak atalardan mı geliyor acaba?
1969’da başlayan büyük ay yarışından sonra her şey bitmişken, NASA bile artık görevleri bitirmeye çalışırken, MİR’in 2001’de kapanmasıyla birlikte 1998’de yapay bir uydu olarak gönderilen Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) MİR misyonu ile birleşerek uluslararası bir boyut kazanıyor ve artık uzay formatı değişiyor. Dikkat edilecek olursa bundan sonra sadece yörüngeye insan çıkarma odaklı misyonlar başlıyor. Aradan geçen 20 yılda artık çöp atmaya gider gibi yörüngeye gidilebiliyor. Yakında başlayacak olan otobüs turlarının biletleri, şimdiden kesilmeye başlandı bile.
O zaman bütün bunların bir amacı olmalı! Şimdi o amacı biraz sorgulayalım isterseniz. Daha önce insansız araçlarla görüntülenmiş, gezegen modülleriyle yüzeyine inilip incelenmiş ve yaşam olmadığı anlaşılmış olmasına rağmen Elon Musk, neden ısrarla Mars’a gitmek istiyor? Hatta neden 2033’te orada bir koloni kurmayı kafaya takmış durumda? Demek ki mesele, Mars’ın kendisiyle alakalı değil, konumuyla ilgili olmalı.
NASA da, Uluslararası Uzay İstasyonu’nu (ISS) aynı tarihlerde devre dışı bırakma planları yapıyor. Acaba yeni istasyon artık Dünya yörüngesinde değil de Mars’ta mı olacak? Acaba her 3600 yılda bir Mars ve Jüpiter arasına gelen Nibiru/Marduk gezegenindeki Tanrıları mı karşılamak istiyor. Yoksa bir sonraki buluşmanın çok yakında olduğunu mu öğrendi? Ya da Elon Musk aslında atalarının soyunu devam ettiren bir Anunnaki mi de bunu biliyor? Yoksa bu hevesinin sebebi; 3600 yıldır görmediği büyük atalarını karşılamak üzere onların gelecekleri ara istasyona gitmek istemesi mi? Şehre, Ankara’dan gelecek olan üst düzey siyasileri, şehir dışında karşılayıp, konvoy halinde şehre giriş yapan yerel siyasetçileri gözünüzde canlandırın lütfen.
12. Gezegen’e geri dönüp bilgilerimizi biraz tazeleyelim. Nibiru’dan gelen Annunakiler’in Dünya’da kurdukları üs olan Eridu (Daha sonra earth, arz gibi isimlere ilham olan Sümer ismi.), bugün Arz-ı Mev’ud (Vadedilmiş Topraklar) olarak adlandırılan bölgede yer alıyor. Acaba Arz-ı Mev’ud bölgesi, Anunakiler için de Vadedilmiş Topraklar olabilir mi? Ortadoğu’daki bu kadar hengame bunun için olamaz mı? Anunnakiler gelince, tekrar kurulacak olan yerel üsler için bölgeyi insanlardan temizlemek! Bu arada, Sitchin, kitabında Arz-ı Mev’ud’tan bahsetmiyor.
Ayrıca yine Tufan’dan sonra Nuh’un gemisinin Ararat (Ağrı) Dağı’nda karaya oturduğu da artık genel kabul gören bir bilgi. Konuyu çok detaylıca anlatan Sitchin’e göre Ağrı Dağı, uzay gemileri için adeta bir yer işareti gibi faaliyet gösteriyor. Tufanla ilgili benim yeni öğrendiğim bir detaya, çok önemli olduğu için burada yer vermek istiyorum. Bir çoğumuz, ben de kitabı okuyuncaya kadar geminin tesadüfen Ararat’a oturduğunu düşünüyorduk ama gerçek öyle değilmiş. Tufan’ın Sümer versiyonunda Nuh (Utnapiştim), yanına; hayvanlar, bitkiler, karısı ve çocuklarından başka bir kişi daha alıyor. O kişi de gemici Pusur Amurri. Nuh, yüzmeye başlayınca gemiyi ona teslim ettim diyor. Bu da bize geminin öyle rastgele Ağrı’ya konmadığını, bir kılavuz kaptan vasıtasıyla özellikle o koordinata götürüldüğünü gösteriyor.
Bir başka husus da son birkaç yılda yapay zekanın patlama yaşaması. Aslında uzun yıllardır geliştirilmekte olan bu sistemler, nedense kısa zaman önce ardı arkasına yayınlanmaya başlandı. Konuyu teori bağlamında değerlendirdiğim zaman şöyle bir çıkarım yapıyorum: Demek ki bir şeye karar verildi ve uzun zamandır üzerinde çalışılan ve alfa testleri yapılan yapay zeka çalışmaları artık beta testi seviyesine çıkarıldı. Bu da işin içine, denek olarak bizim katıldığımızı gösterir. Musk’un hiç alakası yokken Twitter’ı satın alması, şimdi size de daha bir anlamlı gelmiyor mu. Genel yayın zamanına, yani; Anunnakiler geldiklerinde, onlarla iletişim kurabilecek bir yapay zeka seviyesine erişinceye kadar insan doğasını veri olarak kullanıp, son testleri gerçekleştiriyor olabilirler.
Son olarak teorimi destekleyen çok çarpıcı başka bir göstergeyi de dikkatlerinize sunup, konuyu kapatmak istiyorum. Musk’un bir çok evliliği oluyor. İlk eşinden olan çocuğu on haftalıkken ani bebek ölüm sendromundan (SIDS) ölüyor. Garip değil mi, 21. yüzyılda, o kadar imkanı olan birisinin bunu yaşaması? Sümer yaratılış hikayesinde de ilk denemeler, başarısız oluyor. Ama dikkat edin, daha garibini henüz okumadınız. Daha sonra In Vitro Fertilizasyon (Tüp bebek ya da bilimsel ifadesiyle bir yumurtanın sperm tarafından, vücut dışında suni olarak döllenmesi süreci.) yoluyla 2004’te ikizler, 2006’da üçüzler olmak üzere beş oğlu oluyor. Aynı, Sümer tabletlerinde Annunakiler’in insanın yaratılışını anlattıkları gibi. Şimdi sıkı durun! Toplamda birisi ölmüş 12 çocuğu olan Musk’un son eşinden olan oğluna verdiği isim ne biliyor musunuz? X Æ A-12. Buradaki X, Sümer silindir mühürlerinde Anunnakilerin iniş yerini (Eridu) gösteren işaretin ta kendisi. Ea ise Nuh’a Tufan’ı haber veren tanrının adı. 12’nin, artık 12. gezegeni sembolize ettiğini anlamış olmalısınız. Durup dururken, neden Twitter’ı X yaptığı da böylece açığa çıkmış oluyor.
Özetle, delilleriyle göstermeye çalıştığım bu komplo teorisini, eğer bir atalar sözüyle ifade edecek olursam; bütün bu yapıp ettikleriyle Elon Musk, çok yakın bir zaman sonra tekrar gelecek olan Anunnakiler için hazırlık yapıyor ve onlara şunu haykırıyor: Ey atalarım, sizin gelebilmeniz için her şeyi hazırladım ve geldiğinizde, biz 12 çocuğunuz (kendisiyle birlikte) emir ve görüşlerinize hazırız!