Ben de, sizin gibi, sizinle beraber…
Bazen, peygamberlerin statüsü, kıyametin zamanı, insanların akıbeti ve şefaat üzerine tartışmalara şahit oluyorum. Tek tek öne sürülen ayetler ışığında iki görüşün de haklı olduğu taraflar oluyor ancak meseleye bütüncül olarak bakılırsa konunun daha sağlıklı anlaşılacağını düşünüyorum.
Bu amaçla, peygamberlerin gönderildiği halklara söylediği bazı ifadeleri toparladım. Ayetlerin bazısı doğrudan Allah tarafından söyleniyor, bir çoğu ise peygamberlerin kendisine söyletiliyor. Böylece, peygamber adına üretilen rivayetlerin önüne geçilmiş olunuyor. Umarım faydalı olur.
“Peygamber’e düşen, yalnız açık bir tebliğdir.” (Ankebut, 18)
“Bana ve size ne yapılacağını da bilmem.” (Ahkaf, 9)
“De ki: Haydi bekleyin! Şüphesiz ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.” (Yunus, 102)
“De ki: Rabbimi tenzih ederim. Ben, sadece beşer bir elçiyim.” (İsra, 93)
“De ki: Doğrusu ben size ne zarar verme ne de fayda sağlama gücüne sahibim.” (Cin, 21)
“De ki: Ben size vekil (kefil) değilim.” (Enam, 66)
“Ben üzerinize bekçi değilim.” (Enam, 104)
“Bekleyin öyleyse, şüphesiz ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim!” (Araf, 71)
“Ben sadece inanan bir kavim için bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim.” (Araf, 188)
“Bekleyin (bakalım) ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.” (Yunus, 20)
“Ben üzerinize bir bekçi değilim.” (Hud, 86)
“Bekleyin! Ben de sizinle beraber beklemekteyim.” (Hud, 93)
“De ki: Şüphesiz ben apaçık bir uyarıcıyım.” (Hicr, 89)
“De ki: Ben, yalnızca sizin gibi bir beşerim.” (Kehf, 110)
“De ki: Ben, sadece, vahiy ile sizi ikaz ediyorum.” (Enbiya, 45)
“De ki: Ey insanlar! Ben ancak sizin için apaçık bir uyarıcıyım.” (Hac, 49)
“De ki: Ben sadece uyarıcılardanım.” (Neml, 91)
“Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım.” (Ankebut, 50)
“De ki: Ben sadece bir uyarıcıyım.” (Sad, 65)
“De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım.” (Fussilet, 6)
“Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.” (Ahkaf, 9)
“De ki: Bekleyin. Ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.” (Tur, 31)
“Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım.” (Mülk, 26)
“Biz sizin gibi bir insandan başkası değiliz.” (İbrahim, 11)
“De ki: Ben, yalnızca sizin gibi bir beşerim.” (Kehf, 110)
“De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım.” (Fussilet, 6)
“Artık size vadolunan şey yakın mı uzak mı, bilmiyorum.” (Enbiya, 109)