Doğruyu ve yanlışı seçmemiz, toplum bilincine bağlıdır

Türk Malı deyince aklıma ilkokulda yaptığımız yerli malı haftası kutlamaları gelirdi. Ama geçen gün aldığım bir tel zımba sökücünün içinden çıkan pusulayı okuyunca bu olaya bakışımda değişti. Bakın adamlar olayı ne kadar güzel anlatmış. Aynen aktarıyorum.

Türk Malı deyince aklıma ilkokulda yaptığımız yerli malı haftası kutlamaları gelirdi. Ama geçen gün aldığım bir tel zımba sökücünün içinden çıkan pusulayı okuyunca bu olaya bakışımda değişti. Bakın adamlar olayı ne kadar güzel anlatmış. Aynen aktarıyorum.

“İthalatçı olsun, tüccar olsun ticaretle uğraşanlar bu ülkenin ekonomik geleceğini belirler. Tüccarlar isterse Türk sanayisini (Türk işçisini), isterse yabancı sanayiyi (yabancı işçi) çalıştırabilirler.

Türkiye’de işveren, yabancı işçi çalıştıramaz, yasaktır. Ama tüccar için yasak değildir. Tüccar isterse Türk işçisini, isterse yabancı işçiyi çalıştırabilir.

Nasıl mı?

Tüccar, yabancı mal almakla, mal aldığı ülkenin işçisinin çalıştırmış olur. Tüccara yasak değil, sanayiciye yasaktır. Onun için Delta diyor ki;

Tüccar, Türk Malı alıp, Türk Malı satarsa, Türk işçisini çalıştırmış olur ve istihdama katkısı olur. İşsizlik azalır.

Tüccar, Türk Malı almasıyla, sanayicilerimizin hammaddesini, elektriğini, işçisinin maaşını, vergisini ödediği gibi istihdam yaratmış olur.

ÜLKEMİZİN BORÇLANMAYLA DEĞİRMENİ HAYAT BOYU DÖNMEZ

Türk toplumu çalışarak, katma değer yaratacağından borçlanmaya gerek kalmaz. Toplum olarak çok verimli çalışmamız lazımdır.

BİZİ KİM ÇALIŞTIRACAK? KİM İŞ VERECEK?

Tabi ki tüccar iş verecektir. Türk Malı alıp satmakla Türk sanayicisine iş sağlayacaktır. Türk sanayicisini ve Türk insanını çalıştırmış olacak, IMF’ye muhtaç ettirmeyecektir.

Bu ülke hepimizindir. Doğru yaparsak, hepimiz kazançlı çıkarız. Yanlış yaparsak da hepimiz zarar görürüz. Doğruyu ve yanlışı seçmemiz, hükümete ve devlete bağlı değildir. Toplum bilincine bağlıdır. Toplum olarak geleceğimizi görmemiz lazımdır. İnanıyoruz ki; hepimiz ülkemizi seviyoruz. Ticaretimizi yaparken, sırf kendimizi değil, ülkemizi de göz ardı etmemeliyiz.

Atatürk, boşuna dememiştir ki; “Tüccar, memleketin ekonomisini, harekete geçiren en büyük unsurdur.”

Teşekkürler. Yaşasın Türkiye”

Evet şu spot ifadeyle mesajımızı verelim: Doğruyu ve yanlışı seçmemiz, hükümete ve devlete bağlı değildir. Toplum bilincine bağlıdır.

Süleyman ÜSTÜN

Bilişim Uzmanı, Sosyolog, Kamu Yönetimi, Felsefeci ve Sinemasever

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir